Her aile çocuklarını en iyi şekilde yetiştirmek ister. Hemen hemen her ailenin ideali çocuklarını kendi ayakları üstünde durabilen, kendine güvenen bir birey olarak yetiştirmektir. Hayat ile ilgili diğer değerler gibi sorumluluk da çocuğun öncelikle anne-babasından daha sonra sosyal çevresinden öğrendiği, geliştirdiği bir beceridir.
Çocuklar “yaşayarak, deneyimleyerek ve yaparak” öğrenirler. Bu nedenle sorumluluk duygusunun gelişmesinde en etkili yöntemlerden biri çocuğun davranışının sonucunu yaşamasına fırsat vermektir. Anne ve babalar genellikle çocuklarını olumsuzluklardan koruma içgüdüsüyle hayatı çocuklar için kolaylaştırmaya çalışırlar. Tüm bunlar kısa vadede çocuğu olumsuz sonuçlardan korur gibi görünse de uzun vadede kişilik gelişimini, özgüven oluşumunu olumsuz olarak etkileme riskini taşırlar.
Zamanında gelişmeyen becerileri sonradan kazanmak için çok daha fazla emek harcamak gerekir. Korumacı tutum sergilemenin diğer ucunda ise çocuktan sorumluluklarını yerine getirirken “en iyi yapmasını” beklemek bulunur. Her yeni beceri başta acemice olan girişimlerle başlar. Bu nedenle çocukların sorumlulukları öğrenirken zamana ve anne-babanın sabrına ihtiyaçları vardır. Yemeğini kendi başına yemeğe başladığında döküp saçması normaldir ya da bardağı taşırken elinden düşürmesi çok normaldir. Bu tip durumlarda anne ve babanın eleştirel davranması “bırak dökeceksin, sen yapamazsın” gibi tepkiler vermesi ya da daha hızlı sonuçlar istedikleri için kendilerinin yapmaları sorumlulukların kazanılmasını engelleyebilir.
Büyümek ve Anne Babanın Rehberliği
Büyümek, bir birey olarak yetişmek uzun bir yoldur ve anne ve babanın rehberliğine her zaman ihtiyaç vardır. Nasıl çocuğun yeni öğrendiği davranışları bir kerede mükemmel olarak yapmasını bekleyemiyorsak sorumluluk bilinci için de bunu beklememek gerekir. Küçük yaştan itibaren sorumluluk bilincini geliştirmek için fırsatlar yaratmak, çocuğun acemice denemelerini sabır ve sevgi ile desteklemek önemlidir.
Aile içinde öğrenilen beceriler aslında sosyal ilişkilerde belirleyici rol oynar. Davranışların sonucunu kabul etmek, karşılaştığı sorunları tek başına çözebilmek, kendi duygu ve ihtiyaçlarını uygun şekilde ifade edebilmek aynı zamanda başkalarının hak ve duygularının da farkında olmak sağlıklı ve mutlu bir birey olarak toplumun bir parçası olmak için gerekli becerilerdir.
Her yeni davranışın öğrenilmesi ve tekrar edilmesi için olumlu geri bildirime ihtiyaç vardır. Anne ve babanın ilgi ve onayı istenilen davranışların öğrenilmesinde anahtar rolü vardır. Çocuklara sorumlulukları öğretirken motivasyonu asla unutmamak gerekir. Çocukların kendi hayatları üzerinde söz sahibi olmalarını sağlarsanız verdikleri kararlar ile ilgili sorumluluk almalarına ve kendilerine olan güvenlerinin gelişmesine yardım edersiniz.
Çocukların kendileri için uygun olanı seçme becerisini kazanmaları önemlidir. Ayrıca alternatifler arasında seçme şansları olduğunda alınan kararı benimseyip uygulama olasılıkları daha fazladır.
Evdeki her eşyanın belli bir yeri olduğunu bilmek çocukların etrafı düzenli tutmasına yardımcı olabilir. Neyin nerde olduğunu bilmek çocuğa güç verir. Düzenli bir ev ortamı çocuğun düzenli olmayı öğrenmesinde etkilidir. Ancak daha da önemlisi bu düzenin sağlanmasında çocuğun rolü olmalıdır. Çocuklarda sorumluluk bilicini geliştirmek için önce kendileri ile ilgili durumlardan yola çıkmak, daha sonra ailenin bir bireyi olarak aile ile ilgili sorumlulukları ve daha sonra da sosyal sorumlulukları çocuğun kazanmasına teşvik etmek önemlidir.
Blog’a her gün eklenen yeni yazılar ve Montessori etkinlikleri için Abone bölümünden abone olmayı unutmayın. Yeni yazıları mailinizden takip edin…