Son yıllarda teknolojide yaşanan hızlı değişiklikler nedeniyle hepimizin hayatı birçok noktada değişti. Artık çoğu zaman kendimizi internet üzerinden alışveriş yaparken, bir şeyler izlerken, sosyal medyada vakit geçirirken ya da işlerimizi hallederken buluyoruz. Yani artık teknoloji o kadar çok hayatımıza işledi ki bundan kaçmak neredeyse imkansız hale geldi. Çocuklarımız da elbette doğduğu günden itibaren teknoloji ile tanışmış oluyor. Evde bulunan televizyon, bilgisayar, tablet ya da akıllı telefonlar bebek ve çocukların oldukça dikkatini çekiyor. Hatta bir yerden sonra çocuklara engel olmak imkansız hale gelebiliyor. Peki nedir bu dijital çocuk kavramı? Gelin detaylarını öğrenelim.
Dijital Çocuk Kimdir?
Günümüzde çocuklar adeta etrafları teknoloji cihazları ile çevrili bir dünyada yaşıyor ve bu durum onların normali haline geliyor. Tamamen dijital bir ortamda yetişen çocuklar çoğu şeyi çaba sarf etmeden ulaşmanın konforuna alışıyor ya da keyifli zaman geçirmeyi sadece internetten ibaret zannedebiliyor. Tüm zamanını internet ve teknolojik cihazlar ile geçirme eğiliminde olan çocuklara da ”dijital çocuk” deniliyor. Bu noktada ebeveynlere büyük görevler düşüyor. Çünkü gerçek dünya ile sanal ortamı birbirinden ayıramayan çocukların bir süre sonra kafası karışabiliyor. Hayatın zorluklarının da olduğu, her şeyin sosyal medyada göründüğü gibi mükemmel olmadığı ya da teknolojik cihazlar ile çok fazla vakit geçirmenin gerek fiziksel gerek psikolojik problemlere neden olacağı gibi konularda çocukların bilgilendirilmesi gerekiyor. Peki çocuğumuz teknoloji ve internet ile fazla haşır neşir olmak istiyorsa neler yapmalıyız?
Ebeveynler Nasıl Bir Yol İzlemeli?
Çocukluğunuza kısa bir yolculuk yapın ve hatırlayın! Sizin zamanınızda internet ya da akıllı telefon mu vardı? Muhtemelen sabahtan akşama kadar arkadaşlarınız ile tozun toprağın içinde oynar, resim çizer ya da arada sırada da çizgi film izlerdiniz. Evet, şimdi devir değişti ve özellikle de son 20 yılda internet hayatımızın merkezi haline geldi. İnternet kullanımı çoğu noktada işimize yarasa ve bizi eğitse de aslında olumsuz yanları da çok fazla. Bizleri adeta esir haline getiren internete çocuklarımızın direnmesini beklemek de pek akıllıca değil. İnternet ve teknoloji kullanımını çocuklarımız için tamamen yasaklamak ise yapabileceğimiz en büyük hata. Çünkü çocukluğumuzda çamurdan ev yapmak ya da yakalamaç oynamak kadar doğal bir şey varsa o da bugün çocuklarımızın internette takılmak istemesidir. Peki dijital ortamdan uzaklaşarak kendimizi doğaya bırakmak sizce de iyi bir fikir değil mi?
Çocuğunuza Doğayı Ve Piknikleri Sevdirin!
Çocuğumuza internet, tv, bilgisayar ya da tablet kullanımının hayatımızı zaptetmesi gereken şeyler olmadığını mutlaka anlatmalıyız. Bunu yaparken uygun kelimeler seçmeli ve söylemlerimizi de haklı nedenlere dayandırmalıyız. Hatta kendi çocukluğumuzdan bahsedip; uçurtma uçurmanın, top oynamanın ya da pikniğe gitmenin verdiği keyifi anlatabiliriz. Burada önemli olan çocuğumuzu özendirmektir. Ayrıca gerçek hayatın teknolojiden ibaret olmadığı, teknolojinin sadece hayatımızın bir parçası olduğuna değinmemiz gerekir. O halde ailecek yapacağımız doğa yürüyüşleri, piknik ya da kamp aktivitelerine daha da ağırlık verebiliriz. Doğaya gittiğimizde ebeveynler olarak bizler de teknoloji ile aramıza bir süreliğine ara vererek çocuğumuza örnek olabiliriz. Bisiklete binmek, balık tutmak, uçurtma uçurmak, toprak ile oyunlar oynamak ya da birlikte ateşin başında sohbet etmek çocuğumuz için oldukça keyifli olacaktır.
Sürekli Takip Edin Ama Yasaklamayın!
Teknolojinin nimetlerinden kendimizi uzak tutamıyorken çocuğumuza yasaklamamız hiç gerçekçi değildir. Çünkü aileler de çoğu zaman ellerinde akıllı telefon ya da laptop ile vakit geçirebilir. Bunu gören çocuğa ”asla telefonu eline almamalısın” ya da ”bilgisayar sana yasak” gibi cümleler kurmamalıyız. Çocuğumuz televizyon mu izlemek istiyor? O zaman belirli bir süre vererek ve yaşına uygun bir çizgi film seçimi yaparak ona izin verebiliriz. Aynı şekilde akıllı telefon ya da tablet kullanımında da durum aynı olmalıdır. Asla sınırsız ve kontrolsüz şekilde çocuğumuzun teknoloji ile iç içe olmasına müsade etmememiz gerekir. Ayrıca çocuğumuzun izlediği videoları ya da takip ettiği siteleri sürekli olarak kontrol etmemiz gerekir. Zararlı olan siteler için engelleme sistemi koymamız da faydalı olacaktır. Ebeveynlerin yaptığı en büyük hatalardan biri de çocuklarını başlarından atmak için ellerine sürekli telefon ya da tablet vermeleridir. Kendilerine zaman ayırmak ya da kafa dinlemek uğruna çocuklarını teknoloji bağımlısı haline getiren aileler ileride büyük sıkıntılar ile karşılaşır. Çünkü her şeyin fazlası zarar olduğu gibi dijital kavramlarda da durum aynıdır.
Evde Kaliteli Zaman Geçirin
Dışarıda aktivite ya da gezi planları yapmak her zaman mümkün olmayabilir. Bu noktada çocuğumuz ile evde yapabileceğimiz birçok alternatif vardır. Hem kendimiz hem de çocuğumuzun teknolojiden uzaklaşması ve hayatın gerçekleri ile iç içe olabilmesi için emek gerektiren aktivitelerden faydalanabiliriz. Çocuğumuz ile seramik hamurundan objeler yapabilir, eşya boyayabilir, ya da mutfakta değişik pasta tarifleri deneyebiliriz. Çocuklar ne kadar teknolojinin içine doğmuş olsalar da fıtratları gereği el becerisi gerektiren işlere de oldukça istekli olacaklardır. Çocuğumuza hediye edeceğimiz boya kalemleri, kitap ya da defterler ile ilgisini farklı yönlere çekebiliriz.
Unutulmamalıdır ki ölçülü bir şekilde teknoloji ve internetten faydalanmanın zararı yoktur. Önemli olan dijital kavramların esiri olmamaya çalışmak ve bu durumdan kendimizi geri çekmemizdir. Bu nedenle ne zaman çocuğumuzun aşırıya kaçtığını fark edersek hemen duruma el atmalı ve ilgisini farklı bir yöne çekmeliyiz. İneternetin fişini çekmek, ileride çocuğumuzun çeşitli rahatsızlıklar yaşadığına tanıklık etmekten daha kolaydır.