Montessori eğitiminin amacı, çocuğun kendi yetenek ve becerilerini keşfedip, esnek bir şekilde kendi doğasına uygun eğitim almasıdır. Çağdaş eğitim yaklaşımlarında, okul öncesi eğitimler için modern eğitim anlayışını benimsemiştir. Bu yaklaşımlar çerçevesinde Montessori eğitimi almış çocuklar, daha kendinden emin ve kendini bilen bireyler olarak sosyal hayata adım atar.
Eğitiminde, “benim adıma sen yapma, yapabilmem için bana yardımcı ol”, çocukların küçük yaşlarda özgüven geliştirebilmeleri için en önemli felsefe olarak benimsenmiştir. Bu felsefe ışığında, zihinsel gelişimin en etkin olduğu ilk 6 yaş olduğu düşünülerek, çocukların kendinden emin bir şekilde sosyal hayata adım atması kaçınılmaz bir başarı olarak kişiye geri döner. Toplum içinde yaşanan herhangi bir kötü olay karşısında ( hırsızlık, sapkınlık, kötü alışkanlıklar ), ilk önce kişinin almış olduğu eğitim sorgulanır. Hayatın her alanını aynı zamanda tüm davranışların temelinde yatan eğitimin, çocukluk döneminde alınmaya başlaması, hele ki Montessori Eğitimi gibi beceri ve bireysel farkındalığa dayalı bir anlayış içerisinde yetişen bir çocuğun özgüven sahibi ve kendinden emin bir birey olması kaçınılmaz. Öyleyse içerik ve faydalarının bu kadar etkili olduğundan bahsedilen Montessori Eğitimi çocuklarda özgüveni nasıl sağlar?
Eğitimle birlikte çocuklar;
- Duyu ve duygularını nasıl kullanacağını,
- Kendini tanımayı,
- Kendini rahat bir şekilde ifade etmeyi,
- Çevresiyle sağlıklı iletişim kurmayı,
- Günlük hayat içerisinde yer alan ana materyalleri kullanmayı ve bu konuda pratikleşmeyi,
- El becerilerini geliştirmeyi,
- Özgür seçim yapabilmeyi ve kendi zihnini keşfetmeyi,
- Kendine ve çevresine saygıyı,
- Baskıcı olmayan özgürce zekalarını ve yeteneklerini keşfetmeyi,
- Problem çözme yetisi kazanmayı,
- Mükemmelliyetçi çalışma anlayışı,
- Cezasız ve baskısız hatayı farkedip öğrenmeyi,
- Üretken olmayı,
- Yapılan hataları uyarı almadan fark etmeyi,
- Pratik düşünebilme yetkinliği kazanmayı öğrenir.
Tüm bu özelliklerden yola çıkarak çok küçük yaşlarda alınmaya başlanan Montessori eğitimi, çocuğun sosyal hayata kendinden emin ve özgüvenli olarak adım atmasını sağlar. Yardım almadan her işini kendi yapabilmeyi öğrenmiş bir çocuk, aynı zamanda kendi ayakları üzerinde durmayı da pratik bir şekilde öğrenmiş olur. Unutmamak gerekir ki, her düştüğünde kendi kendine kalkmaya alışmış her insan, kimseye ihtiyaç duymadan yaşama adım atmış demektir. Bu öğreti biçimi ile eğitim alan çocukların öğrenme dürtüsü ilerledikçe kavrama ve kendilerini farkında olmadan hayata hazırlamaya başlar.
Örnek vermek gerekirse; hiçbir işini kendi yapmaya alışmamış, devamlı ailesi ya da çevresindekilerden almış olduğu destekle sorunlarını çözen bir çocuk, kendinden ne kadar emin bir birey olarak toplumda yer alabilir? Karşılaştığı sorunları başta manevi olmak üzere herhangi bir destek almadan çözebilir? Örneklerden yola çıkarak varılan sonuç aynı, eğitim! Montessori Eğitimi’nin tam olarak sağlamış olduğu işte bu; benim adıma sen yapma, yapabilmem için bana yardımcı ol!
Sonuç olarak, her çocuğun özel ve değerli olduğunu düşünüyoruz ve onları başarılı bireyler olarak topluma kazandırmayı amaçlıyor ve bunun için çalışıyoruz. Unutmayın, çocuklarınızı hayata hazırlamanın en etkin yolunun maddi anlamda her istediğini yapmak değil, manevi olarak çocuğu güç sahibi yapmaktır.
Blog’a her gün eklenen yeni yazılar ve Montessori etkinlikleri için Abone bölümünden abone olmayı unutmayın. Yeni yazıları mailinizden takip edin…